Ağız ve diş sağlığı, bireylerin genel sağlıklarına dikkat ederken hassasiyet göstermesi gereken konulardan bir tanesidir. Yaşanabilecek herhangi bir sorun çığ gibi büyüyerek dolaylı olarak diğer ciddi sorunlara sebebiyet verebilmektedir. Bilinçli bir şekilde düzenli olarak yapılacak olan temizlik ve bakımlar ile kolayca ağız ve diş sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Siz de ağız ve diş sağlığınıza özen göstermeyi amaçlıyorsanız “Genel Diş Hekimliği Uygulamaları” sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Ağız ve diş sağlığına önem vermek, kaliteli bir yaşamın adımlarından biridir. Düzenli bir şekilde ağız ve diş sağlığı bakımı yaptırmak, düzenli diş fırçalamak, yediklerimize dikkat etmek ve ağız temizliğimize özen göstererek dişlerimizi enfeksiyonlara karşı korumak, genel vücut sağlığımız açısından önemlidir.
Ağız ve diş sağlığınızı, uzman diş hekimler ile korumak istiyorsanız hemen Milim Dental ile iletişim kurarak randevu alabilirsiniz.
Sağlıksız ağız ve diş yapısının, vücudumuzda pek çok hastalığın habercisi olduğu unutulmamalıdır. Ağız ve diş sağlığı rahatsızlıklarının doğuracağı olası enfeksiyon, kist ve tümörler vücutta tahmin edilemeyecek hastalıklara yol açmaktadırlar. Sebebi bilinmeyen bir ağız kokusu, dişlerde iltihaplanmalar ve çürükler, diş eti çekilmesi, diş ağrıları vücutta bazı rahatsızlıkların sinyali vermektedir.
Sağlıklı bir ağızda kötü bir tat veya ağız kokusu görülmez. Uzun süre suç içmemek gibi olağan durumlar dışında görülen ağız kuruluğu, bir rahatsızlığın belirtisi olabilir. İnsan vücudunun stresli olduğu anlarda ağız kuruluğu çokça görülür. Bu durumda ağız kurur ve ağızda çürük oluşumu daha da artar. Ağız sistemimizde enfeksiyon nedeniyle oluşan bakteriler, vücudumuzun sisteminde dolaşarak pek çok hastalığa sebep olur. Kalp rahatsızlıkları, solunum enfeksiyonları, mide ülserleri gibi hastalıklar, sağlıksız bir ağız yapısının sonucunda görülebilmektedir.
Diş ve ağız sağlığımıza gerekli özeni göstermeliyiz. Dişlerimizi 45 derecelik bir açıyla, yukardan aşağı dairesel hareketlerle ve diş etlerimize bastırmadan fırçalamalıyız. Diş fırçalamamız, en az iki dakika sürmelidir. Diş fırçamız altı ayda bir değiştirilmelidir. Bazı yiyeceklerin keskin kokuları vardır. Sarımsak, soğan gibi yiyecekler yenildikten sonra koku bırakırlar. Bu tarz yiyecekler yenildikten sonra kokuyu giderebilmek amacıyla dişler fırçalanabilir. Genel olarak akşam saatlerinde veya günde iki kez diş fırçalamak yeterli olacaktır. Fakat yine bu konuda diş hekiminizin görüşü doğrultusunda hareket etmeniz daha doğru olacaktır.
Dişleri sadece fırçalamak yetmez. Diş ipi, ara yüz fırçası veya ağız duşu ile ara yüz temizliği yapılmalıdır. Böylece fırçanın ulaşamadığı yerlerdeki yemek artıkları, diş ipiyle temizleyebiliriz. Dil yüzeyine yapışan yemek artıkları da ağızda kötü bir ağız kokusu yaratır. Dolayısıyla dilde biriken bakterileri temizlemek için dil yüzeyi de fırçalanmalıdır. Ağız florasını değiştiren ağız bakım suları da tercih edilmelidir. Daha ciddi sağlı problemleri ile karşılaşıldığı zamanda ise alanında uzman diş hekimlerine veya diş hastanelerine muayene olmak gerekmektedir. Ağız ve diş sağlığı sorunlarının tespit edilip en acil şekilde müdahale yapılması gerekmektedir. Olası enfeksiyon veya apselerin tahmin edilemez boyutta sorunlar açmadan önce, hafife alınmayıp, sorunların açığı çıkması sağlanmalıdır. Örneğin: Ağız kokusunun sebebi ağız içinde oluşan sorunlardan değil de başka bir hastalığa bağlı gelişmişse, hastalığın bağlı olduğu birimin hekime yönlendirilmelidir.
Yetişkinlik döneminde ağız ve diş sağlığına sahip olmak için, çocukluk döneminde süt dişlerinin çıktığı ilk günlerden itibaren dikkat edilmesi gerekmektedir. Bebeklik döneminde çıkmaya başlayan süt dişleri, gelişimini bebeğe göre değişkenlik göstermekle birlikte 3-4 yaşlarına kadar tamamlamaktadır. Bu süre zarfında ebeveynlerin, çocuklarının ağız ve diş sağlığına özen göstermelidirler. Kalıcı dişlerin, süt dişlerinin yerine alma aşamasında da kullanılan biberon gibi, diğer bebek malzemelerinin uzman diş hekimleriyle beraber seçilmesi gerekmektedir. Ayrıca bebeğin beslenmesi için verilen yiyecek-içeceklerin bilinçli şekilde ayarlanması gerekir. Çocukluk döneminde süt dişlerine yeterli bakımın gösterilmemesi, süt dişlerinin erkenden çürümesine yol açar ve yetişkinlik döneminde kalıcı olacak dişlerin sağlığını da olumsuz yönde etkilediği görülür.
Ebeveynlerin çocukların diş sağlığına ve ağız bakımına gerekli özeni göstermesi gerektiğini anlatmalı, çocuklarını ağız ve diş sağlığı konusunda erken yaşlarda eğitmelidir. Çocuklara özel diş macunları ve renkli diş fırçalarıyla diş bakımını daha eğlenceli hale getirerek, onların diş fırçalama alışkanlıklarını kazanmaları sağlanmalıdır.
Ağız ve diş sağlığımızı korumak için etkili bir temizlik ve bakım yapmanın yanı sıra şeker ve şekerli gıdaların tüketimine dikkat edilmeli, mümkünse şeker kullanılmamalıdır. Aynı zamanda alkol ve tütün mamullerinden uzak durulmalıdır. Fizyolojik yapılarından dolayı, yiyecek ve içeceklerin sebep oldukları ağız kokularını gidermek için şekersiz olacak şekilde naneli sakızlar çiğnenebilir. Dişlerde leke oluşumuna yol açacağı için aşırı çay ve kahve tüketimi ile sigara kullanımından mümkün olduğunca uzak durulması gerekir. Bunun haricinde en az 6 ayda bir uzman diş hekimine muayene olmalıdır. Doğru bir diş bakımı ve özenli bir ağız temizliği, çocukluk döneminden başlayarak dikkat etmemiz gereken bir süreçtir. Bu bakım, tüm yaşamımız boyunca uygulamamız, bizi diş kayıpları, diş etlerinin çekilmesi gibi rahatsızlıklardan koruyarak daha sağlıklı bir yaşam sürmemizi, yaşam kalitemizi artırmamızı sağlayacaktır.
Güzel dişler ve bakımlı bir ağız sayesinde sosyal ilişkilerimizde daha özgüvenli olacak, sağlıklı gülümsememizle ilişkilerimizde daha kalıcı izler bırakmamızı sağlayacaktır.