Yetişkinliğe adım atan her bireyde 18 ile 25 yaşları arasında çıkmaya başlayan, genellikle çenenin en arka kısmında bulunan dişler, 20’lik dişlerdir. Genellikle 20’lik dişin ortaya çıkma süreci biraz sancılı olmaktadır.
Bireylerde alt ve üst çenelerde sağ ve solda birer tane olmak üzere toplam dört adet 20 yaş dişi bulunmaktadır. 20 yaş dişi olarak anılsa da 20’lik dişin hangi yaşta çıkacağı belli olmaz. Kişiden kişiye farklılık gösteren 20 yaş dişi, dörtten daha az sayıda da çıkabilir. Bazı insanlarda ise hiç çıkmayabilir. 20 yaş dişi, sürme esnasında kendine yer bulmaya çalışırken ağrıya, acıya ve sızıya sebep olabilir. İnsanoğlu, zaman içinde yumuşak gıdalarla beslenmesinden dolayı, çene yapısında görülen küçülmeler, 20 yaş dişlerinin ağızda kendine yer bulamamasına neden olmuştur.
Çenenin arka kısımlarındaki diş etlerinde oluşan ağrılar, ağızda oluşan kızarıklıklar, yutkunmada zorluk, ağız kokusu, ağızda kötü tat hissi, sıcak ve soğuk yiyeceklere karşı oluşan diş hassasiyeti ve baş ağrısı, 20’lik diş ağrısının belirtileri arasındadır.
Bazı zamanlar 20 yaş dişi, dışarı çıkarken, çenede yerin dar olması, kendine yer açmaya çalışması, diş eti veya kemik tarafından dışarı çıkmasının engellenmesi gibi nedenlerle çene kemiğinde gömülü kalır. Bu gibi durumlar, ağrı, enfeksiyon, kist oluşumuna veya yanındaki dişlerde çürümeye neden olabilir. Gömülü kalan 20 yaş dişi, enfeksiyonlara açık hale gelir.
Bazı durumlarda da 20 yaş dişi, dışarı tam çıkamaz, sürmesini tam tamamlayamadığı için gömülü kalır. Bu tarz dişler, en acı veren ve sorun çıkaran dişlerdir. Tam çıkamadıkları için yan dişe baskı oluştururlar. Yarı gömülü halde kalan bu dişlerin üzerindeki diş etinde gıda artıklarının birikme ihtimali vardır. Burası bakterilerin oluşumu için uygun bir yaşam alanıdır. Bu durum hem çürük oluşumu hem de enfeksiyona sebep olabilir. 20 yaş dişi, kendine bir alan açıp diş etinden çıkmak için, yandaki dişlere baskı yapar. Yan ve ön dişleri ittirerek kendine alan açmaya çalışır. Bu durum, ön kesici dişlerde eğrilik oluşmasına neden olur. Oluşan çapraşıklık ve eğrilik bu alanların temizlenmesini zorlaştırır ve bu dişlerin çürümesi daha kolay olur.
Başka bir tehlikeli durum, 20 yaş dişinin kist oluşturma ihtimalidir. Gömülü olan diş, bulunduğu ve geliştiği yerde, içi sıvı dolu kesecik haline gelebilir. İlerleyen süreçte genişleyerek bir kiste dönüşebilir. Kistin büyüdüğü durumlarda, kist çene sinirine zarar verir. Yan dişler dâhil olmak üzere, çenenin uyuşarak hissizliği ve çene kemiğinde kırılmalara kadar tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Nadiren de olsa tümör boyutuna ulaştığı durumlarda ve gömülü dişin çene kemiğine baskı yaptığı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Tuzlu su veya sirkeli su ile yapılan gargara, ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Mümkünse suyun ağız sıcaklığına yakın bir sıcaklıkta olmasına dikkat edilmelidir. Tabi ki bu geçici, anlık bir çözümdür. Ağrıyı geçirmek ve dişleri kontrol etmek için uzman bir diş hekimine mutlaka gidilmelidir.
20 yaş dişinin ağrı oluşturduğu durumlarda, enfekte olma ihtimali vardır. Bu tarz durumlarda uzman bir diş hekimine muayene olunmalıdır. Diş hekimi, uygun gördüğü takdirde 20’lik dişi çekebilir. Çenede oluşan ağrı ve varsa oluşan iltihabın geçmesi için antibiyotik verebilir.
Diş çekimi, uzman bir diş hekimi tarafından, klinik bir ortamda yapılır. Diş hekimi, dişin bulunduğu bölgeye lokal anestezi uygular. Bölge uyuşturulur ve diş çekilir. Diş hekimi, gerekli gördüğü takdirde, dişin bulunduğu bölgeye dikiş atabilir. Böylelikle dişin hızlı iyileşmesi sağlanır. Dikişler bir hafta içinde alınır. Diş hekimi gerekli duyarsa ağrı kesici ve antibiyotik verebilir.
20’lik diş ağrısının çekim sonrasında oluşabilecek ağrısı 1 ile 3 hafta arasında sürebilir.
20’lik dişin çıkmaya başladığını, diş etlerinizde oluşan hassasiyetten anlayabilirsiniz. Bazen belli belirsiz bazen de kuvvetli bir baş ağrısı duyabilirsiniz. Genelde çene ve kulaktan boyna doğru yayılan ağrı ve lenf bezlerinde oluşan şişlik, bize 20’lik dişimizin çıkmak üzere olduğunun habercisidir.
20’lik dişlerimize gereken bakımı yapmamız çok önemlidir.Diş bakımına, çocukluk çağından itibaren dikkat edildiği takdirde, ilerleyen dönemlerde sağlıklı bir ağız yapısına sahip ,mutlu bireyler olmamız kaçınılmazdır.Ağız ve dişlerin sağlıklı olması, kişilerin yerken, içerken, konuşurken gülerken rahat olmalarını sağlayacaktır. Dişlerimiz, iç dünyamızı dışarıya açan penceredir.Birçok rahatsızlığın ağız ve diş bakımına yeterli önemi vermemek ve gerekli özeni göstermemekten kaynaklı olduğunu unutmamalıyız.Dişleriniz sağlıklıysa siz de mutlu bir bireysiniz demektir.Bu nedenle mutlaka belirli aralıklarla dişlerimizi uzman bir diş hekimine kontrol ettirmeli ve muayene olmalıyız. Yüzünüzden mutlu gülüşlerin eksik olmadığı sağlıklı günler dileriz.
AĞIZ, DİŞ, ÇENE HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ UZMANI